SİZİN NE SORUNUNUZ VAR SELAHATTİN?

Türkiye yaklaşık 30 yıldır fiili olarak PKK belası ile karşı karşıya. Sözde kürt sorununu çözme adına dağlara çıkıp silahlı mücadele ile hak arayışına giren bu örgütün sivil ve siyasi uzantıları, son zamanlardaki söylemlerine bakılırsa ağızlarındaki baklayı çıkardılar.

“Özerk yönetim”. Halkların özgürlüğü, yerinden demokratik yönetim, öz savunma güçleri vb söylemlerden sonra özerk yönetim.  Demek ki neymiş,  bunların derdi doğu ve güneydoğu da özerk yönetim kurmakmış. Yani bunların sorunları, güneydoğunun sosyal ve ekonomik kalkınması, Türkiye’nin batısı ile aynı refah düzeyini yakalaması değil Türkiye’nin batısından ayrı bir özerk yönetim.

Biz bunu biliyorduk Selahattin.  O senin ve arkadaşlarının yıllardan beri kıvırttığı, bir türlü söyleyemediği ama senin sürekli eleştirdiğin ve hatta seni Başkan yapmayacağız diye birilerinin telkiniyle dil uzattığın Cumhurbaşkanımızın  “baldıran zehiri de olsa içeceğiz” diyerek risk aldığı bir süreci kirli oyunlarınızla tüketmeniz de bunun içindi.  PKK’nın ve şehir uzantılarının bir terör örgütü olduğu ortadayken onlara sırtınızı dayamanız, süreci kendiniz kirletip tıkadığınız halde bunun faturasını  AK partiye daha da ötesi Cumhurbaşkanına çıkarmanız pişkinliğinizi ortaya koyuyor.

Sahi sizin ne sorununuz var Selahattin. Yolunuz mu yok? Hava alanınız mı yok? Elektrik, iletişim araçları yoksunluğunuz mu var? Yoksa devlet sizin sözde haklarını savunduğunuz kürt kardeşlerimizin yaşadığı bölgelere yatırım mı yapmıyor? Yoksa siz parlamentoya temsilci mi gönderemiyorsunuz. Bürokrasiye atamalarda bir ayırım mı yapıldı? Yıllarca yasak olduğunu söylediğiniz ve üzerinden sürekli mağduriyet ürettiğiniz ana diliniz   kürtçe serbest değil mi?   Daha neler isterdiniz? Kalmadı değil mi? En sona kalan özerklikti, şimdi  de onu  istiyorsunuz, ama olmaz Selahattin. Hiç olmaz ve olmayacak.  Sen ve dağdakiler gördüğünüz bu rüyadan uyanın artık, gerçekleri görün Selahattin.  Bak ben sana demokrasinin beşiği olduğu söylenen Fransa’dan örnek vereyim. Orada bir bölge var Almanya sınırında. Alsace-Moselle bölgesi. Alzasca ana dilleridir. Ama Fransızca konuşur, eğitim dilleri, resmi tüm işleri Fransızcadır. Ve bir şey daha söyliyeyim demokrasinin beşiği olduğu bilinen, insan hakları hamisi bu ülkede Alzasca 50 yıldan bu yana yerini Fransızcaya bırakmıştır.  Hem de insan hakları hâmiliği altında.  Çünkü onlar biliyorlar ki Dil, birliğin ifadesidir Selahattin. Sen ve arkadaşların eğitim dili de kürtçe olsun derken söylemek istediğin aslında bugün gündeme getirdiğin özerklikti. Olmaz Selahattin. Olamaz. Ana dilini evinde, ailende konuş, bizim için zenginliktir, ama ancak aynı dili konuşursak bir ve beraber olabiliriz Selahattin. Hem sen artık Türkiye Partisi olma yolunda mesafe katettiğini cümle aleme ilan ettiğin bir partinin başkanısın. Kürtçe bilmeyen partililerin nasıl iletişim kuracaklar kendi aralarında… Yoksa bu konuda da mı takiyye yapıyorsun. Aslında mikro milliyetçilik adına siyaset yapıp makro düzeyde siyaset yapıyor görünmek. Olur ya belkide takiyyeyi pensilvanyadaki üstadından almışsındır.   

Gelelim haklarını savunduğun bölgede olup bitenlere. Belediyelerin iş makinaları kanalizasyon için biliyorduk ama şehir eşkıyalarının eylemlerine engel olmak isteyen güvenlik güçlerine engel için olduğunu da nihayet öğrendik. Güvenlik güçleri iki senedir kimseye bir şey demiyordu da şimdi ne oldu. Özgürlük için avaz avaz bağıran militanlar güvenliği tehdit ediyorsa, ilçelerde sözde öz, özerk yönetimler kuruluyorsa, güvenlik gücü ne yapsındı Selahattin. Akıl danışmak için gittiğin hangi Batı ülkesinde buna müsaade edilir.

  İş makinalarını kim niye yakıyor Selahattin? Yapılan köprülerin bombalandığını görmüyor musun? Şehirleri talan eden, kepenkleri kapattıran, ticari hayatı felç eden kim? Madem bölge halkı seni ve PKK yı destekliyor ve seviyor, seçim zamanı yapmış olduğunuz baskı ve tehditler niye? Bu nasıl demokratik anlayış Selahattin? Halkların özgürlüğü(!) böyle mi sağlanır? Silahların gölgesinde, şehir eşkıyalarının tehdidi altında kendi partin için zorla oy kullandır, ondan sonra özgürlük havarisi kesil. Ne âlâ.  Bu senin sazının tellerine vurduğun mızraba saygısızlık Selahattin. Mızrabın her ayrı telde ve ayrı perdede farklı ses çıkarır. Ve o güzelim nameler ortaya çıkar. Bırak kürt kardeşlerimi kendi haline, sazının telleri gibi ötsünler ülke dinlesin, güneydoğunun dağları inlesin.

Bu işin taşeronluğunu yapan PKK da sen de çok iyi biliyorsun ki mesele Şark meselesi selahattin. Seni özerklik istediğin bölge sakinleri ile bizden ayırıp koparacaklar, bölgesel güç olmamızı engelleyip, büyük İsrail’in kurulmasına yol verecekler. Bizi hep beraber köle yapmak istiyorlar Selahattin anlamıyor musun? Yıllarca süründük, ayağa kalkmak isterken gerçekte sırtını dayadığın, sadece bugün göstermelik olarak amasız silah bırakmasını istediğin PKK ve şehir eşkıyalarını harekete geçirdiler.  İki yıldır havalanmayan F16 lar niye havalandı Selahattin. Bu devleti yönetenler 3. Hava alanını, 3. Boğaz köprüsünü yaparken milyon dolarları niye F16 kalkışlarına harcasın. Buna kim sebep oluyor Selahattin. Bu nasıl akıl tutulması?

Konu anlaşılmış, amacınız fâş olmuştur Selahattin. Kürt kardeşlerimiz PKK ve onun sivil, siyasi uzantılarının niyetlerini görmüştür. Yapılıp edilenler, söylenenler ortadadır. Ülke ve topyekün millet, Türkü ile Kürdü ile el ele vermeli artık PKK ya sırtını dayayan HDP temsilcilerini bu emellerinden vaz geçmediği müddetçe desteklememeli, şayet kürt kardeşlerimiz kamusal alanda, siyasi arenada politika yapacaklarsa bunlarla değil yeni bir parti ile, tüm Türkiye’yi kucaklayan, PKK terör örgütünü lanetleyen bir oluşumla siyasi hayata, Türkiye’nin topyekün kalkınmasına katkıda bulunmalıdır.  Ya da mevcut olan partilerden kendilerine yakın gördükleri bir parti ile siyasi alanda ülkeye bölgelerine hizmet etmelidirler. Bitsin artık sözde kürt sorunu üzerinden yaptığınız onca nefretlik katliamlar, zulüm ve işkenceler, adam kaçırmalar, gençleri kandırmalar. Kürt sorunu olarak bugüne kadar konuşulan ne varsa Ak parti döneminde fazlasıyla yapılmıştır. Sizin bölge insanına yapacağınız bir katkı yok Selahattin. Bu, yönetiminde bulunduğunuz belediyelerden belli. Bırakın cumhuriyetin ilk ve son 15 sene öncesine kadar kürt kardeşimin coğrafi nedenlere dayalı olarak ya da bazı siyasi nedenlerle yaşadığı sorunları istismar etmeyi. Bu sorunların en önemlileri giderilmiş ve giderilmeye devam ederken sizin sırtınızı dayadığınız teröristler iş makinalarını yakmakta, iş adamlarını tehdit etmekte ve yapılacak projeleri engellemektedirler. Siz önce bunları görün ve hesabını sorun.  Ortada sorun yok Selahattin sorunlu insanlar var. Sorunlu siyasi söylemlerin var. Sorunlu duruşun ve dayandığın yerler var. Bunlardan kurtulursan sorunlar çözülmüş ve bitmiş olacaktır. 

Prof. Dr. FAZLI ARABACI